Çarşamba , 24 Nisan 2024
Home / Dünya / Beyaz Rusya (Belarus) ile Polonya Sınırında İnsanlık Dramı! XETA SOR

Beyaz Rusya (Belarus) ile Polonya Sınırında İnsanlık Dramı! XETA SOR

Beyaz Rusya İle Polonya sınırında yaşanan insanlık dramı ile ilgili XETA SOR haber yorum manşeti ile yayınlamış olduğu açıklamayı Denge Kürdistan yayın kollektifi olarak yayınlamayı uygun gördük..

Haber Yorum

Beyaz Rusya (Belarus) ile Polonya Sınırında İnsanlık Dramı

AB ve Polonya Yetkilileri Erdoğan ve Lukaşenko‘yu işaret ediyor

Beyaz Rusya ile Polonya sınırında yaşanan mülteci krizi, havaların soğumasıyla gerçek bir insanlık dramına dönüştü. Medico İnternational sözcüsü Romana Lenz‘in yazdığına göre; son zamanlarda ölenlerin sayısı 9‘a çıktı. Bu sayı resmi olarak açıklanan sayı. Bilinmeyen başka ölümlerin olduğu da tahmin edliyor. Hızlı bir şekilde tedbirler alınmaz ve bir çözüm bulunmaz ise ölüm sayılarının aratacağına dikkat çeken Romana Lenz, sınırda yaşanan durumu şöyle ifade ediyor,:
„Binlerce mülteci -kimsenin elinde kesin sayılar yok- şu anda Polonya ile Beyaz Rusya arasındaki ormanlarda bulunuyor. Afganistan, Irak, Yemen veya Suriye gibi kriz bölgelerinden geliyorlar. Avrupa Birliği, Belarus diktatörü Lukaşenko’yu onları koz olarak kullanmakla suçluyor. Beyaz Rusya yönetimi mültecilerin birçoğunu ülkeye girmeye teşvik etti ve Polonya, Litvanya ile Letonya sınırlarına ulaşımlarını sağlıyor. Bunu, Avrupa Birliği’nin Belarus ekonomisine insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle uyguladığı yaptırımların intikamını almak için yapıyor.
Polonya hükümeti sınır bölgesini basın ve yardım örgütleri için girişe yasak bölge ilan ettiğinden mültecilere yardım sağlamak son derece zor. Donma noktasının altındaki ısı koşullarında, tıbbi bakım, adli yardım ve diğer desteklerden yoksun kalan insanlar sınır muhafızlarına yakalanmamak için saklanıyor. Belarus askerlerinin onları tekrar Polonya’ya sınırı geçmeye zorlayacakları, Polonya tarafından da tekrar Belarus’a zorla geri sürülmekten korkuyorlar. Bazıları, elbette bir oyundan başka herşey olan – bu pinpon oyununu- birkaç kez yaşamış.
Polonya hükümeti bu tür zorla geri sürmelere karşı harekete geçmek yerine, bunu kısa süre önce yasallaştırdı ve Belarus sınırındaki asker sayısını 10.000’e çıkaracağını duyurdu. Ek olarak, -Litvanya ve Polonya’da olduğu gibi- Belarus sınırına birkaç metre yüksekliğinde ve 100 kilometreden fazla uzunlukta müstahkem bir bariyer inşa edilecek.“

Romana Lenz‘in tarif ettiği yaşanlar ve alınan bütün bu tedbirler Mültecilerin Polonya sınırına akınını durdurmaya yetmiyor. Polonya makamlarının açıklamalarına göre; bu yılın Ağustos ayından beri 30.000 civarında mülteci yasal geçiş belgesi olmaksızın sınırdan şengen bölgesine geçmeye çalışırken engellendi. Hafta sonu itibari ile de direkt Polonya ile Belarus sınır bölgelerinde 3000 ila 4000 arasına mülteci bulunuyor. Bu insanların çoğu Afganistan ve Irak/Başur Kurdistan’ı gibi kriz bölgelerinden geliyorlar. Dün, 8 Kasım 2021 sınıra mülteci akının aşırı derecede yoğunlaşması soucunda Polonya bu sabah saat: 07.00 den itibaren Polonya-Belarus arasındaki Kuznica sınır kapısını mal ve insan geçişlerine kapattığını duyurdu. Hükümetin olağan üstü durum ilan ettiği söyleniyor.
Polonya ve AB Yetkilileri, Belarus Yönetimini ve Türkiye yi Suçluyorlar

Polonya ve AB yetkililerine göre; „Avrupanın son diktatörü“ Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, AB‘nin ülkesine uyguladığı yaptırımlara tepki olarak kriz bölgelerinden kaçan insanların Belarusa uçmasına bilerek izin veriyor hatta teşfik ediyor. Lukaşenko, „Avrupaya gitmek isteyen mültecileri durdurmak istemiyoruz“ diyerek Erdoğan‘ın yaptığı gibi AB ye karşı Mültecileri şantaj olarak kullanıyor.

Polonya-Belarus sınırında yaşanan gerilimin yükselmesi nedeniyle AB Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen Belarus‘a karşı ek yaptırımlar alınması çağrısında bulunarak, Belarus yönetimini mültecileri, „olumsuz bir şekilde araçlaştırmaya“ son vermeye çağırdı.
AB, mültecileri taşıyan üçüncü ülkelere ait hava yolu şirketlerine de uygulayacağı bazı yaptırımlar üzerine çalıştığı da açıklandı. AB komisyon başkan yardımcısı Margaritis Schinas, önümüzdeki günlerde mültecilerin geldiği ve geçiş yaptıkları ülkelere ziyaretlerde bulunacağını belirtti.

Avrupa Parlementosu Muhafazakar Partiler fraksiyonu başkanı Alman politikacı Manfred Weber de Lukeşenko ve yakın çevreine daha da sert yaptırımlar uygulanmasından yana olduğunu açıkladı. Bild gazetesine yaptığı açıklamada Weber; „Avrupanın mesajı: Artık Yeter!“, Lukeşenko ve çevresine karşı tavır ise, „birlikte ve kararlı“ olmalıdır diye konuştu. Weber, mültecilerin uçaklarla Belarusa uçtuğu ülkelerden biri olan Türkiyeyi de sert şekide eleştirdi. „Eğer Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Belarusa yapılan düzinelerce mülteci uçuşları yoluyla Avrupa Birliğine karşı yeni bir şantaj denemesi yapıyorsa kendisine çok açık bir mesaj verilmelidir.“ diye AB komisyonuna çağrıda bulunan Weber; „Böyle yaparsa, aynen Türkiye-Yunanistan sınırı üzerinden Avrupaya kaçak olarak mülteci sokmaya çalışırken ki gibi başarısızlığa uğrayacaktır. AB komisyonu zaman kaybetmeden Türk hükümeti ile görüşmelere başlamalıdır.“
Sorumlu devletler ve hükümetler habire suçu birbirilerini üzerine atıp sorumluluktan kaçmaya, mültecileri aralarındaki çekişmelere alet edip, oyun topuna çevire dursun, insanlar, açlıktan, yoksulluktan, işsizlikten, aşısızlıktan, savaş ve diktatör-faşist rejimler‘in politik baskılarından kaçmaya devam ediyorlar. „Yoksul“ Güneyden, sömürgeci „Zengin“ Kuzey‘e doğru yüz binler yollarda. Yollar tehlikelerle dolu. Denizler de boğulanlar, çığ altında kalanlar, kar ve soğuklarda donarak can verenler, Konteyner ve TIR kasalarında havasızlıktan can verenler… Bunların, hepisi Kapitalist-emperyalist sistemin sonuçlarıdır. Bu insanla doğdukları ülkeler de kalsalarda şu veya bu nedenden dolayı muhtemelen ölümle yüz yüze gelecekler. „Bir umut“ diyerek böylesine rizikolu yollara çıkıyorlar. İnsan hakları ve dayanışma örgütleri sınırlarda yaşanan trajedilere çözüm bulunmasını talep ediyorlar. Mexika -Amerika sınırı, Akdeniz, Ege Denizi, Şimdi de Polonya, Litvanya sınırları binlerce insanın ölümüne sahne oldu, olmaya devam ediyorlar. Kamuoyunun baskısı arttığında bir kaç bin insan için kapılar açılıyor ve tepkiler düşürülüyor, ama hemen yeni binler geliyor. Sivil toplumcu çözüm önerileri geçici rahatlamalara yol açsalar da sorun bütün yıkıcılığıyla orta yerde duruyor ve hatta giderek daha da büyüyor.

Evet bu bir sistem sorunudur. Sömürü düzeni devam ettiği sürece, hiç bir soruna kalıcı çözüm bulunamaz. Bu nedenle Xeta Sor olarak diyoruzki; Mültecilikle Mücadele Değil, Mülteciliği Doğuran Sisteme Karşı Mücadele Edilmelidir
Kapitalizm Öldürür!
Bütün Sınırlar Kalksın Herkese Seyhat ve Yerleşme Özgürlüğü!

09 Kasım 2021

Xeta Sor

Foto: Grzegorz Dąbrowski/Agencja Wyborcza.pl

Kaynak: XETA SOR Facebook sayfası

Diğer Başlıklar

SEҪİMLER VE GERҪEKLER! HAMİT BALDEMİR

SEҪİMLER VE GERҪEKLER! Gerek ulusal mücadelede ve gerekse sosyal mücadelede devrimciler legaliteyi her zaman olanaklar …

30.YILINDA MADIMAK KATLİAMININ UNUTMADIK! XETA SOR

Yılında Madımak Katliamını Unutmadık! 2 Temmuz 1993, TC devletinin katliamlar serisine bir yenisinin eklendiği, kara …

NUH GELSİN DE TUFAN GÖRSÜN-6- Remzi BİLGET

NUH GELSİN DE TUFAN GÖRSÜN Bitmiyor Ölümlerimiz! Ağlamak nedir, gözyaşı ne ola? Ya da kuruması …

FIRSAT KARGALARI! Samet ERDOĞDU

FIRSAT KARGALARI 10 sene önce politik meteorolojide benim hava tahmini göstergem Öcalan idi. Ona bakarak …