Perşembe , 25 Nisan 2024
Home / Güncel / Kirli Ellerini Tabiattan Çek! – Kendine Doğru, Küçük, Doğru Adım At / Roza Özgür

Kirli Ellerini Tabiattan Çek! – Kendine Doğru, Küçük, Doğru Adım At / Roza Özgür

Akla, bilince, ahlaki değerlere sahip tek tür olduğumuza dair söylentiler duydum. Bizi diğer canlılardan ayıran özellik buymuş. Öngörme, analiz etme ve planlama yetisi. Etik, ahlak ve vicdan. Hadi oradan!

Okulları, kütüphaneleri, spor salonlarını, restaurantları kapatıyoruz. Fakat Covid-19 hayvanlardan bulaşan bir virüs olmasına rağmen, bulaşıcı virüs ve bakterilere zemin yaratan mezbahaları, fabrika çiftliklerini ve canlı hayvan pazarlarını kapatmıyoruz.

İnsanların ölüm fermanını vermeyi kendimizde hak görüp, sınırları kapatıyoruz. Fakat onları o sınırlara sürükleyen silahları, bombaları, zulmü, düşünce suçunu, baskıyı, yoksulluğu ve açlığı destekleyenleri tepemize çıkartıyoruz.

Oksijen maskesiyle dolaşmak isteyen yoktur herhalde. Fakat bize karşılıksız bir şekilde nefes olan ağacı kesip, havayı ve suyu kirleten fabrikaları, santralleri, kimyasalları üretmeye devam ediyoruz.

Birkaç saat sonra serinleyip yıkanmak için gireceğimiz suya umarsızca çöpümüzü atıyoruz.

Bizi doğuran ve doğuracak olan, yani yaşam kaynağımız olan kadınlara şiddet uygulayıp, vicdansızca öldürüyoruz.

Ahlak ve bilinçten geçtim artık. Hayatta kalma güdüsü, o nerede? Yaşamak istemiyor musun, ey ahmak insan?

İnsanlık tarihi boyunca tüm filozoflar mutluluğa kafa yorduklarına göre, mutlu bir yaşam sürmek istediğimiz açık. Bunu istedik de, bunun için ne yaptık peki? Çok paramız olunca, itibar kazanıp çok mutlu olacağımızı sandık. Beton yığınlarında sabahtan akşama kadar çalıştık. Doğamızdan koptuk, bedensel ve ruhsal sağlığımızı bozduk. Kazandığımız bütün parayı doktorlara, ilaçlara, antidepresanlara, sigaraya ve alkole yatırdık. Kendi kendimizi uyuşturduk; kendimizi sorgulamamak için. Sağlıklı ve mutlu bir yaşamı ne sabote edip engelleyebilirse, onu yaptık.

En önemlisi de: Sorumluluk duygusundan öyle bir kaçtık ki… Aman ha, sakın kendimize dönüp bakmayalım, yeter ki başkası suçlansın. Toplumlar tek tek bireylerin toplamından oluşmuyor mu? Günde üç öğün hayvan ve hayvan ürünü yiyen, sebzeleri ayrı ayrı plastik poşetlere dolduran, eline silah alıp savaşa giden, bu savaşı finanse eden başkanı başa getiren birey değil mi? Bu bireylerin oyu toplanmıyor mu seçimlerde?

Muhalefet ve devrimciler ise sistemi sorumlu tutmaya yöneliyor. “Sistem değişmeli, sistem suçlu, sistem pis.” Evet, sistem kötü, sisteme lanet gelsin. İyi de, bu sistem de gökten inmedi ya?! Bu sistemi de insan yaratmadı mı? Senin payın yok mu hiç dünyanın can çekişmesinde? Bu kadar insan şikayetçi olurken, neden hiçbir şey değişmediği gibi kötüleşiyor? Sadece şikayet ettiği için olabilir mi? Grup olarak şikayet etmek de harekete geçmek değildir ki. Tüm gün sistemi destekleyecek her türlü eylemi gerçekleştirip, boş zamanlarında onu kötülemek neyi değiştirir?

Doğa kirliliği ve iklim değişikliği için büyük firmaları ve ekonomik iktidarı suçlayanlar bilmiyor mu, talep yoksa üretim de olmaz? Bir satıcı varsa, bir de alıcısı var bu kötülüğün.

Öldürmeye bu kadar gücümüz varken, insan türü neden yaşatmaya gelince kendi gücünü görmüyor?

Ellerimizi her gün yüz kere yıkamak bizi bu kirden arındırmayacak. Elimize bulaşan bu kadar acı ve kan varken, “elimizden gelen” bu olmamalı sadece. Öncelikle yüreğini temizle. Eğer istersen her türlü bilgiye, kaynağa ulaşabileceğin bir devirde yaşıyorsun. Kendini ve doğayı nasıl koruyabileceğini öğren. Elinden geleni yap. Hemen şimdi! Tek bir kişi ve tek bir adım, günün sonunda sandığımızdan çok şey değiştirecek. Küçük veya büyük; fark etmez. Adım at insan! Kendine doğru, küçük, ama doğru bir adım at.

20. 3. 2020

Roza Özgür

Diğer Başlıklar

SEҪİMLER VE GERҪEKLER! HAMİT BALDEMİR

SEҪİMLER VE GERҪEKLER! Gerek ulusal mücadelede ve gerekse sosyal mücadelede devrimciler legaliteyi her zaman olanaklar …

30.YILINDA MADIMAK KATLİAMININ UNUTMADIK! XETA SOR

Yılında Madımak Katliamını Unutmadık! 2 Temmuz 1993, TC devletinin katliamlar serisine bir yenisinin eklendiği, kara …

NUH GELSİN DE TUFAN GÖRSÜN-6- Remzi BİLGET

NUH GELSİN DE TUFAN GÖRSÜN Bitmiyor Ölümlerimiz! Ağlamak nedir, gözyaşı ne ola? Ya da kuruması …

FIRSAT KARGALARI! Samet ERDOĞDU

FIRSAT KARGALARI 10 sene önce politik meteorolojide benim hava tahmini göstergem Öcalan idi. Ona bakarak …