Cuma , 26 Nisan 2024
Home / Dünya / BATI SAHRA! XETA SOR

BATI SAHRA! XETA SOR

»Ulusal özgürlük ve sosyal ajanda el ele gider!”

Günümüz Dünyasında ulusal demokratik hakları, ulusal sınırlar ve hükümranlık hakları ile kendi kaderini tayin hakkı için mücadele eden halklardan biriside, Fas sömürgeci, monarşist devletine karşı ulusal kurtuluş savaşı yürüten Batı Sahara halkıdır. Kürt ve Filistin halkları gibi Batı Sahara da batı emperyalistlerinin (İspanyol sömürgeciliĝinin) keyfiyetinin ve çıkarlarının kurbanıdır.
Batı Sahara halkı, Fas monarşisine karşı Polisario Örgütü öncülüĝünde yürüttüĝü mücadelesinde epeyce yol katetmiş olsa da (Geniş bölgeleri kontrolü altında tutmak, BM de temsilcilik bulundurmak gibi) henüz tam baĝımsızlıĝını kazanabilmiş deĝil. Polisario örgütü kendisini hala Sosyalist olarak tanımlayan ender hareketlerden biridir. Gerek sosyalizm savunusu, gerekse de Kürdistan ile benzerliklerinden dolayı Xeta Sor olarak ilgiyle takip etmeye ve onların deneyimlerinden öĝrenmeye çalışyoruz.
Bu ilgiden hareketle, geçtiĝimiz günlerde (03.06.2022) Almanya da yayınlanan Junge Welt gazetesinde Jacob Reimann”ın Polisario BM temsilcisi Oubi Buchraya ile yaptıĝı söyleşiyi Almancasın dan çevirip paylaşıyoruz.

https://www.jungewelt.de/artikel/427697.westsahara-befreiung-und-soziale-agenda-gehen-hand-in-hand.html

Xeta Sor Yayın Kollektifi

BATI SAHARA

»Ulusal özgürlük ve sosyal ajanda el ele gider«

Polisario Cephesi, Batı Sahra’nın bağımsızlığı için savaşmaya devam ediyor. Oubi Buchraya Bachir ile bir söyleşi

Röportaj: Jacob Reimann

1991’de BM, Batı Sahra ihtilafının Fas’ın işgal ettiği bölgenin gelecekteki statüsüne ilişkin bir referandumla çözülmesini önerdi. Bu plana ne oldu?

1991’de BM Güvenlik Konseyi, Mission Minurso’yu kuran ve ateşkesi onaylayan 690 sayılı Kararı kabul etti. Fas ve Polisario Cephesi, İspanyol yönetiminin 1974’te yaptığı nüfus sayımının buna esas olması gerektiği konusunda anlaştılar. Ne yazık ki, zamanla Fas, yalnızca seçmenlerin belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıkları dile getirmekle kalmadı, aynı zamanda referandumun kendisine karşı çıktı. Rabat, Sahra nüfusunun tesbiti için yapılcak bir sayımın bağımsızlığa yol açacağını anladı. O zamandan beri bir çıkmazdayız. Son 30 yılda Fas’ı referanduma izin vermeye çağıran birçok karar var, ancak bu çaĝrılara muhalefetinde Rabat güçlü devletlerden, yani Fransa’dan destek aldı. Ne yazık ki 13 Kasım 2020’de ateşkes çöktü.

Polisario lideri Brahim Ghali geçtiğimiz günlerde İspanya ile “resmi ilişkilerimiz kopmuştur” diye bir açıklamada bulundu. Ne oldu?

Şaşırtıcı bir şekilde, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez Fas kralına yazdığı bir mektupta Fas’ın önerilen özerklik planına desteğini açıkladı. Eski sömürge gücü İspanya, BM ve İspanyol yargısı tarafından hala idari bir güç olarak görülüyor. Özerklik planının tanınmasıyla İspanya, Fas’ın yayılmacılık ve uluslararası hukuku reddetme politikasını desteklemeye karar vermiş oldu. Bunu yaparken, Madrid kendisini Batı Sahra sorunun çözümünde gelecekteki herhangi bir rolden dışlamış oldu.

Diğer ülkelerin son zamanlarda çatışma konusundaki tutumlarını değiştirdiği söyleniyor.

Bunlar Marakeş te gerçekleşen DAEŞ’le mücadele zirvesinin çevrelerinden gelen bilgilerdi, ancak burada açıkça Fas propagandasıyla karşı karşıyayız. Rabat’ın dışişleri bakanlığı bu zirveyi istismar etmeye çalıştı. Uluslararası devlet adamlarından zorlama olumlu açıklamalar aldılar.

2020’de ABD Başkanı Donald Trump, Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıdı. Biden’ın bunu tersine çevirme olasılığını görüyor musunuz?

Yeni ABD yönetimi, Batı Sahranın konumunu tanımlama meselesinde, Trump’ın tutumundan önemli ölçüde uzaklaştı. Uluslararası kabul görmüş sınırlar yeniden ABD hükümet haritalarında gösterilmektedir. Ayrıca Batı Sahra’nın işgal altındaki bölgesinde Trump’ın vaat ettiği konsolosluk da olmayacak. Bu duyurunun resmen geri çekilmesinde ısrar ediyoruz.

Batı Sahra’nın kurtuluş mücadelesinin yalnızca ulusal kimlik sorunu üzerinden verilmesi ve sosyal adalet ya da sosyalist bir proje için verilen mücadelenin ikincil hale gelmesi tehlikesini görüyor musunuz?

Hayır, bu tehlikeyi görmüyorum. Biz halkımızın bağımsızlığı için savaşan bir ulusal kurtuluş hareketiyiz. Ama aynı zamanda, çatışmanın başlangıcından bu yana sosyal projemizin temellerini atmaya başladık. Batı Sahra’daki mülteci kamplarında ve kurtarılmış bölgelerde, bir halk sağlığı sistemi kurmayı, kadınların kurtuluşunu ilerletmeyi ve Polisario Cephesi ve Sahrawi nüfusu içinde siyasetin demokratikleşmesini gerçekleştirmeyi başardık. Polisario’nun idaresi altındaki ve 1968’den sonra doğan herkes okuma yazma biliyor; çocuklarımız için ücretsiz eğitime erişim sağladık ve burslar kurduk. Sosyal eşitliği ve adaleti teşvik etmeyi başardık, her türlü ayrımcılığı yasaklayan yasalarımız var. Tam bağımsızlık kazanmayı beklemeden, şimdiden halkımızın kurtuluşu ve toplumsal, sosyal ajandamız el ele gidiyor.

FOTO: Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’nin ilanının 45. yıldönümü kutlamaları sırasında Polisario Cephesi savaşçıları (Tindouf/Cezayir, 27 Şubat

Diğer Başlıklar

SEҪİMLER VE GERҪEKLER! HAMİT BALDEMİR

SEҪİMLER VE GERҪEKLER! Gerek ulusal mücadelede ve gerekse sosyal mücadelede devrimciler legaliteyi her zaman olanaklar …

30.YILINDA MADIMAK KATLİAMININ UNUTMADIK! XETA SOR

Yılında Madımak Katliamını Unutmadık! 2 Temmuz 1993, TC devletinin katliamlar serisine bir yenisinin eklendiği, kara …

NUH GELSİN DE TUFAN GÖRSÜN-6- Remzi BİLGET

NUH GELSİN DE TUFAN GÖRSÜN Bitmiyor Ölümlerimiz! Ağlamak nedir, gözyaşı ne ola? Ya da kuruması …

FIRSAT KARGALARI! Samet ERDOĞDU

FIRSAT KARGALARI 10 sene önce politik meteorolojide benim hava tahmini göstergem Öcalan idi. Ona bakarak …